Tuesday, April 8, 2014

Beyoğlu' nda Aşk !







Sevgililer  Günü  geldi geçti ama ben  daha  yeni  o  güne  dair yazı  yazıyorum.  Bu  tür günleri  kutladığımızdan  değil ,  hatta  hiç  kutlamayız ama  bu  yıl  bir  değişiklik  olsun  dedik  ,  biz  de  kendimizi  bu  günün  atmosferine  kaptırdık.  Ne  zamandır  İstanbul'a   gitme,  gezme  istiyorduk.  14  şubatta  İstanbul Galata  civarında  bir  otelde  kaldık.  İlk  olarak  İstanbul'a  vardığımızda  karşıya  geçmek  için  vapuru  tercih ettik. Güzel   bir  vapur  yolculuğundan  sonra  otelimize  geldik.






beyoglu nda ask 1










Otelimiz  Küçük  ama  oldukça şatafatlı  ve  temiz  bir  otel  olan   Daru Sultan Otel'di.  Her  katı  bir  padişaha  ayrılmıştı.  Her  oda da  bir  sultan  adı  yazıyordu.  Bizim oda  Safiye  Sultan adınaydı.  Otelin  küçük bir  spası  da  mevcut.  Gün  boyu  gezmelerimizin  yorgunluğunu  burada  attık.






beyoglu nda ask 2          






İstanbul'u  bir  haftasonu  gezmek  imkansız.  Biz  bu  gelişimizde  Beyoğlu  bölgesini  dilediğimiz gibi  gezmeye çalıştık.  Sabah  erken  saatlerde  yola  çıkıp  bir çok  yeri  geziyorduk.  En çok  sevdiğim  yerlerden  biri  olan  Pera Palas Otel'ine  uğramadan  olmaz.  Bu  gidişimizde  Atatürk'ün  kaldığı  odayı da  gezdik.  Her  gün  öğleden  sonra  saat  3 -4  arası  açık.  





beyoglu nda ask 4






Orada  bulunan  genç  bir  görevli  size  eşyalar  hakkında  bilgide  veriyor.  Bu  çocuk  Türklerden  çok  yabancı  turistlerin  ziyaret  ettiğini  söyledi.  Odası  iki  bölüm.  Orada  köşede   bulunan  bir  halının  çok  ilginç  bir de hikayesi  var.   Bu  halı  Hindistan'dan  gönderilmiş.  Gönderen de  bir  kahinmiş.  Halıyı  Atatürk  ölmeden 10 yıl  önce  10  kasım  günü  göndermiş.  Halının  üzerinde  10  fil  var. Ayrıca  kasımpatı  çiçek  modelleri  var.  Daha  da  ilginç  olanı  halının  ortasında  bir  saat  motifi var.  Saat  tam  9. 07  yi  gösteriyor.  



beyoglu nda ask 5






Buradan  aşağıya  inince  çay  saatine de  denk  gelmiştik.  Özellikle  turistler  çay,  kurabiye  ve  piyano  eşliğinde   keyif  yapıyorlardı.  Bu  bölge de  Pera  Müzesine  gitmeden  olmaz. Picasso  gravürlerinin  geldiğini  biliyordum.  Her  katını  gezdik  bizde.



beyoglu nda ask 6










Öğle  yemeği  molasını  yine  sevdiğim  mekanlardan  biri  Canım Ciğerim de   verdik.  Bol  çeşit  ve  doyurucu  bir  yemek  arıyorsanız,  bir  de  ciğer  seviyorsanız  mutlaka  deneyin  derim..

















Yine  İstiklal  caddesinde   bulunan  Arter  her zaman  çok güzel  sergilere  ev sahipliği  yapar.  Biz  Marc  Quinn  Aklın  Uykusu  sergisine  denk  gelmiştik.  Gitmeyenlere  kesinlikle tavsiye  ederim.  27  nisanda  sona  erecek,  kaçırmayın.  Marc Quinn kimdir  derseniz  1964 doğumlu  İngiliz  sanatçı.


Heykelleri ve diğer eserleri ,   multi- kültürü ,    dünyayı,   normal insanın tanımını ,doğayı sorgulayan işleri ile biliniyor.  Serginin başlığı, Goya’nın “The Sleep of Reason Produces Monsters” (Aklın Uykusu Canavarlar Üretir) başlıklı gravüründen esinleniyor.   Goya’nın     “Los Caprichos” başlıklı serisinin parçası olan bu gravürde,    sanatçı kendisini uyurken ve etrafı hayal ürünü canavarlar ve kabuslarla kuşatılmış olarak resmetmiştir.   Gravürün başlığından esinlenerek isimlendirilen sergi, “aklın uykusu”nu bir yandan varoluşun ve yokoluşun, öte yandan hayat ve sanatın temas halinde birbirlerini beslediği bir geçiş ve etkileşim alanı olarak kurguluyor.


beyoglu nda ask 8










Zombi  Boy  herkesin  etkilendiği  bir  çalışmaydı.  Burada  gezdikten sonra  Cihangir  sokaklarına  da  gittik.  Özellikle  gidip  meşhur  milföylü   pastasından  tatmak  istediğimiz 1950li  yıllarından  gelen  ünlü  Savoy  Pastanesi  vardı.  Yanında da meşhur  Zümrüt  Fotoğrafçısı  vardır.  






beyoglu nda ask 9










Akşam  yemeği  için  Peymane tavsiyeler  üzerine  seçildi.  Kebapları  lezzetli  ama  bizim  gibi içki  içmeyenler  için  fazla  bir  anlamı yoktu.  Burası   özellikle   rakı  keyfi  yapmaya  gelenler  için  ideal  olabilir. Yine de  bu  mekanı  denemiş  olduk.










beyoglu nda ask 10






Gecenin  devamında  manzarasını  ve  ilginç  şovlarını  sevdiğim  Mısır Apartmanının  en  üst  katında  bulunan  360 'ı  seçtik.  Çok  geç  saatlere  kalmasakta  arasıra  manzaraya  karşı  oturduğumuz  bu  yerde  tavsiye  edebileceğim bir  restoran.  Gece  ilerleyen  saatlerde  gece  klubüne  dönüyor.






beyoglu nda ask 11






Ertesi   gün  tekrar   karşıya   geçerek  Kadıköy  Bahariye 'deki   Aya  Triada  Rum  Kilisesini  gezdik.  Kubbesinde  Hz. İsa   var,  pandantiflerde  dört  incil  yazarı  bulunuyor..










beyoglu nda ask 12






Sonrasında  Fenerbahçe  Parkına  gidip  güneşin,   parkın,  yeni  açmış  mimozaların  keyfini  çıkardık.  Parka  ilk  kez  gittim  .  Deniz  kenarında  ,  sessiz  ve  temiz  bir  park.  Çocuklarıyla,   aileleriyle,  sevgilileriyle,  arkadaşlarıyla  gelen  insanlarla  doluydu.  






beyoglu nda ask 13






Arada  kahve molaları  vermedik  sanmayın.  Fazla  vasıta  kullanmadan  ,  uzun  yürüyüşler  yaparak  gezmeyi  sevdiğimizden  yorulduğumuz  zaman  buna  ihtiyaç  duyuyorduk. Gezmelerin  belki de  en  güzel  taarfları da  bu  olsa  gerek  ..



beyoglu nda ask 14






Bütün  gün  gezip  artık  kasabamıza  dönme  zamanı  yaklaşıyordu.  Bir şeyler yiyelim  öyle  eve  dönelim  dedik..  Kadıköy'de  ne  yesek  diye  gezinirken  Dicle  Balık  önümüze  çıktı.  Bir  deneyelim  diyerek  içeri  girdik.  Gerçekten  doyurucu  ve  lezzetli  deniz  ürünleri  menüsünden  memnun  kaldık.








                                                  beyoglu nda ask 15

                    Artık  bir  daha  ne  zaman  İstanbul  gezisi  tekrar  yaparız  bilmem  ama  bu  kaçamağımız  çok  güzeldi.  Bir  daha ki  sefere İstanbul'un  başka  bir  köşesinde  buluşmak  üzere :)














No comments:

Post a Comment